Sayfalar

02 Aralık 2011

DUBROVNİK ufacık tefecik içi dolu turşucuk şehir :)

Siz de bir yerlere gitmek istediğinizde ayrıntı arayanlardan mısınız? Ben tam öyleyim gideceğim yer hakkında daha önce gitmiş görmüş birinin fikrini almak, yorumlar okumak çok keyif verir. Kafamdaki soruları cevaplasın isterim. Ulaşımı nasıldır? Pahalı bir şehir mi? Yemek içmek durumu nasıldır? Madem 2-3 günlüğüne bir tatile çıkacaksın vaktini gerçekten görülmesi gereken yerlere harcamak istiyorsun. Bütçeni ona göre ayarlayıp tüyoları bilerek gitmek her zaman içimi rahatlatmıştır. Arkadaşım Seda Şeker Bayramı tatilini Dubrovnik'te geçirdi ve benim ısrarlarımla bu seyahatini kaleme aldı. O zaman Dubrovnik'e gitmeye ne dersiniz? :)



Gidilesi, görülesi, masmavi denizine girilesi, devasa pizzalarından çeşit çeşit makarnalarından yenilesi, elinden dondurma düşürülmeyesi, umduğundan fazlası bulunası ufacık tefecik içi dolu turşucuk şehir :)

Dubrovnik benim için olmazsa olmaz , yada mutlaka görmem gereken şehirlerden değildi , ama eylüldeki bayram tatilinde nereye gitsek ne yapsak derken, kendimizi bu ufak şehirde bulduk. 3 ay boyunca sevgiliyle tatil planları yapıldı hayaller kuruldu ama rüya 3 gün sürdü :(

Dubrovnikte ne yenir ne içilir? Nasıl gidilir gelinir? Ne yapılır ? Durun panik yapmayın, şimdi size birr biiiirr anlatıciiiimmm

Neden Dubrovnik ?

1- Hırvatistan vize istemiyor, sadece pasaportumuzla elimizi kolumuzu sallayarak gidebiliyoruz

2- Kolay bir şehir; ulaşım kolay, vesaitler kolay mesafeler kısa, yemek bulmada sıkıntı yok, döviz büroları hep açık parayı kolayca bozdurabiliyoruz

3- Hem kültür hem deniz-kum-güneş tatili bir arada, bu nedenle ben şiddetle yazın gitmenizden yanayım, o denize girilmeden dönülmemeli!

4- Buradan günü birlik Sırbistan’a (Budva ve Kotor) ve Bosna Hersek'e (Mostar) gidebilir. Böylelikle 3 ülke birden görebilirsiniz. Şahsen biz öyle yaptık.

Nasıl gideceğiz peki?

1- Kendimiz gidelim diyorsanız Thy ve Crotia Airlines sitelerinden biletlere bakabilir, İstanbul’dan Dubrovnik’e direk uçabilirisiniz. Yaz aylarında uçuşlar daha sık.

2- Ben uğraşamam garanticiyim derseniz ise bir çok tur alternatifiniz var. Şahsen biz Ets ile gittik ve gayet memnun kaldık. Havaalanından şehir merkezi(Old city) 30-35 dk. sürüyor. Biz tur ile gittiğimiz için otobüsümüze binip direk otele geçtik. Kendiniz giderseniz de şayet hiç telaşlanmayın havaalanından direk Old City’e otobüsler kalkıyor.

Ya nerede kalacağız?

1- Old city bölgesi (A)
2- Lapad bölgesi (B)
3- Babin kuk bölgesi (C)
4- Cavtat bölgesi (D)






Konumlarını görmeniz için ufak birde harita koydum. Old city merkez olmak üzere buraya diğer bölgelerden ulaşım da tek otobus. Buralarda şu otelde veya bu otelde kalın diye direk tavsiyede bulunamıyorum ne yazıkki sadece kendi otelimi anlatabilirim. Ancak tripadvisor.com'dan bütçenize göre bir sürü otel seçeneği bulabilirsiniz. Zaten birazdan buraları size daha detaylı anlatacağım için nerede kalmak istediğiniz kafanızda daha iyi şekillenecektir ve ona göre araştırmanızı yapabilirsiniz.

Biz turla gittiğimiz için otel araştırmadık. Bize 5 yıldızlı Rixos 4 yıldızlı Valamar ve 3 yıldızlı Argosy'i önerdiler. 3 yıldızlı Argosy'de karar kıldık ve hiç pişman olmadık. Rixos Old City'e en yakın olan ama yinede bir yürüme mesafesınde değil otobusle 5-10 dk. sürüyor. Valamar ile Argosy ise babin kuk bölgesindeler ve yan yanalar şahsen hiç düşünmeden 3 yıldızı tercih edebilirsiniz. Biz 3 yıldızlı argosy den çok memnun kaldık beklentimizin
hayli üzerinde çıktı, odaları ferahtı, kahvaltısı güzeldi, temiz ve rahat bir oteldi. Direk aşağı inip denize girebiliyorduk kısacası aradığımızı fazlasıyla bulduk diyebilirim. Otelimizin önünden 10 dk da bir Old City'e otobus kalkıyor üstelik ilk durak. Otobüsümüz aşağı doğru salınıp Lapad’dan geçiyor biraz daha gidiyor Rixos’un önünden geçiyor ve 15 dk da Old City’e geliyordu.

Uçaktan inince ilk hedef otele gitmek olacağı için nasıl gideceğinizide yazayım. Kafanızda şekillenmesi açısından havaalanı şehrin doğusunda kalıyor, cavtat’ın aşağısında yani. Old city için havalanından direk otobus var. Bobin kuk içinse havaalanından Old City’e gelip, Old city’den bobin kuk’a giden otobuse binmek lazım, zaten bobin kuk’a giderken lapad’da yol üzerinde, bu durakta da duruyor. Cavtat içinse havaalanından old city’e gelen otobus cavtat’tan geçiyor diyelimki kaçırdınız kendinizi old city’de buldunuz buradan tekrardan cavtat otobusune binebilirsiniz.

İpucu!  (Para ve Bilet)
Arada ufak ipuçları vereyim. Şimdi tabi bu otobuslere iniyoruz biniyoruz güzelde nasıl inip biniyoruz, biletleri nerden ne ile alıyoruz? Hırvatların para birimi kuna; 1 euro=7 kuno civarında. Heryerde döviz büroları var ve geç saate kadar açık, uçaktan inice ilk iş 10-20 euro bozdurmakta fayda var. Otobus için biletlerse isterseniz binip şöförden alın, isterseniz yol üstündeki büfelerden, hediyelik eşyacılardan, döviz bürolarından turist masalarından vs alabilirsiniz, bir bilette 3-4 kuno civarında diye hatırlıyorum.

Hadi sallanalım yuvarlanalım şehre bir göz atalım ?
Eveeet, biletleri aldık uçağa bindik geldik, otelimizide bulduk eşyaları yerleştirdik, ee hadi bir etrafı turlayalım şöyle bir karnımızı doyuralım diyorsanız ;

1- Haydi Old City’e: Old City Dubrovnik’in kalbi. Kocaman bir kalenin içine adamlar şehir kurmuşlar. Labirent gibi sokakların arasında restorantlar cafeler hediyelikçiler dondurmacılar bir dolu. Bir nevi açık hava müzesi gibi. Burada şuraya gidin burada oturun şunu yapın diye kesin tavsiyelerim yok. Zaten kapısından girdiğinizde 1 saat içinde altını üstüne getirmiş oluyorsunuz. Ondan sonrada kafanıza göre ister elinize patateslerinizi dilim pizzanızı  dondurmanızı yada biranızı alıp gezinerek yiyip için,  isterseniz meydanında oturun buz gibi birayı patateslerle yuvarlayıp  geleni gidini seyredip yorgunluk atın şahsen biz öyle yaptık.




Old City’nin iki kapısı var, biri meydandan otobüs duraklarının oradaki ana kapı olan Pile kapısı diğeri ise arka taraftaki Ploce kapısı. Siz büyük ihtimalle merkezden giriş yapacağınız için Pile kapısından girip ana cadde olan Stradun caddesine çıkacaksınız. Stradun’a çıktığınızda caddenin sol tarafında bir şeytan kafası heykeli var, o heykelin üzerine çıkıp durmaya çalışan insanları görürseniz şaşırmayın, sizde bir müddet baktıktan sonra deneyeceksiniz çünkü, kendimizden biliyorum:) Oraya çıkıp dengede durup hatta soyunabilirsen gerçek aşkı bulacağına inanılıyormuş. Old City hem başka yerlere ulaşım için hem yemek içmek eğlenmek için Dubrovnik'te aradığınız her şey için merkez diyebiliriz. Akşam eğlenmeyede buraya geliyorsunuz, yemek yemeyede içmeyede o yüzden zaten Old City'i istesenizde istemesenizde altını üstüne getirecek, avcunuzun içi gibi öğreneceksiniz.

2- Lapad’da neresiymişkine; Lapad, Bobin Kuk ile Old City arasında trafiğe kapalı bir sokak. Old City-Bobin Kuk otobus hattı ile buranın önünde inebilirsiniz. Şahsen biz Old City’e gideceğimiz bir akşam burada inip turlayıp görmeden geçmeyelim dedik. Girişini ben Alaçatı’ya benzetmiştim, burada yol boyu masalarını yola atmış karşılıklı cafeler var , sokaktan aşağı yürüyerek sahiline gidiyorsunuz.Sahilinde de yine restaurantlar var , Old city kadar janjanlı olmasa da burasıda güzel uğranası bir kahve içilesi şöyle bir turlanılası bir yer.Ben kalmak için bobin kukla birlikte lapad’ı da tavsiye etmiştim ama eğer otelden adımınızı attığınızda bir kafe bulmak istiyor daha hareketli bir ortam görmek istiyorsanız, Lapad’ı tavsiye ediyorum çünkü Bobin Kuk bölgesi gezmelik görmelik değil sadece konaklamalık bir yer, etrafında bir aksiyon yok, ama aksiyon olan yerlere ulaşımı çok kolay, otelin önünden otobüs kalkıyor zaten.

3- Cavtat; ‘Merhaba ben Cavtat’ Cavtat'la ilgili aklımda kalan cümle nereden nasıl oldu bilmiyorum, erkek arkadaşımın diline yapıştı durup durup mrb ben cavtat diyordu. Cavtat Old City’nin aşağısında kalan bir koy. Old City’den otobüs 20 dk kadar sürüyor. Burası sakin bir yer, Old City’e de Lapad’a göre de sessiz kalıyor. Yaş ortalaması biraz daha yüksek. Sahilinde demirlemiş tekneler göz kamaştıran cinsten. Biz yine Old City’den çıktığımız bir akşam üstü gidip görelim burayı da dedik. Dondurmamızı aldık sahilinde turladık.Baktım birileri denize giriyor su çok güzel , akşamüstü olmasına rağmen dayanamadım girdim suya , evet belki kuruyamadım ama pişman değilim : cavtat bize güzel ama biraz fazla sükûnetli geldi açıkçası.

İpucu (Deniz)
Dubrovnik’te her yerden denize girebilirsiniz. Herkes öyle yapıyor zaten, özellikle plaj aramanıza gerek yok o yüzden mayonuzun hep yanınızda olmasında fayda var ama buranın sıkıntısı kumsal yok ne yazık ki kayalık ve taşlık olması ama denizi o kadar temiz ve güzel ki , havada sıcak olunca taşlar kayalar vız geliyor. Denizine girmeden gelmeyin demiş miydim :p


4- Lokrum ve Elefhiti Islands (3 adalar): Ne yazık ki vaktimiz yetmediği için gidip göremediğimiz adalar :) .Turlar genelde programlarına alıyorlar, yok turla gitmediyseniz sahilde günü birlik tekneler kalkıyor buraya, adaları dolaştırıyor. Eğer bu adaları göreyim derseniz bir gününüzü ayırmanız lazım. Lokrum en yakını ve en büyüğü diğer 3 ada ise Elefhiti Islands olarak geçiyor daha ufak. Biz turdan giden arkadaşlarla konuştuğumuzda adalarda çok bir action olmadığını yani gezmek görmek için değil eğer gidilecekse sadece denize girip güneşlenmek maksatlı gidilebileceğini söylediler. Kısacası bir gün yatacam güneşlenecem full diyorsanız, bu adaları turlamanızı tavsiye ediyorum.

Buraların dışında midyesiyle ünlü Mljet veya internette rastlayabileceğiniz Peljesac yarımadasını ziyaret edebilirsiniz ama buralar merkeze biraz uzak kalıyor buralar ve biz Mostar’a doğru giderken önlerinden geçtik ve pek kaçırdığımız bir şey olmadığını gördük.

Dubrovnik bana dar, yollar bana vız gelirse ?


Dubrovnik bana dar geldi derseniz vaktinizde varsa şayet bizimde yaptığımız gibi günü birlik Mostar ve günü birlik Budva-Kotor turu yapabilirsiniz veya gidemediğimiz ama içimizde kalan Hvar ‘a geçebilirsiniz. Tur bize adaları yada budva-kotoru seçin dedi bizde başka bir ülke görmek adına budva-kotoru seçtik, pişmanda olmadık. Tursuz giderseniz de yine Old City deki turist information'dan bilgi alabilir buralara kendi imkanınızla gidebilirsiniz, araba kiralıyorlar veyahut otobüs kaldırıyorlar, bu da aklınızda olsun. Biz daha ucuz olacaksa kendimiz gidelim diye düşünmüştük ama sonra uğraşmadık turla gittik iyikide öyle yapmışız çünkü 3-4 saatlik yol boyunca rehber hem buralardan hemde yol üzerinde geçtiğimiz yerler hakkında bilgi verdi. Hem tarihini öğrenmiş olduk hem de kısıtlı vakitte daha verimli gezdik.





Mostar ; Bosna-Hersek’te , Mostar köprüsünü duymayan yoktur zaten. Daha kültürel bir gezi arayan olursa gitmesini önereceğim bir yer. Bir gün ayırmak gerekiyor. Osmanlı’dan kalma yapılar, tarihi savaşın izleri insanı etkiliyor, beni bir diğer etkileyen yanıda  böreği oldu. Binaların üzerinde mermi ve bomba izleri ama insanların yaşamları gayet rutininde, burası şehirden ziyade kasaba gibi beklentiniz yüksek olmasın ama Osmanlı’dan kalma camiler, Mostar köprüsü, köprüden atlayan çocuklar yinede güzeldi hatta erkek arkadaşıma oradaki camide Cuma namazı kılmak bile nasip oldu. Dönüşte de hala turistlerin ziyaret ettiği bir Osmanlı köyü olan Poçitel’i ziyaret ettik ve döndük.

Kotor-Budva ; Bu iki şehir Sırbistan sınırları içerisinde. Araları yarım saat sürüyor. Budva Kotor’a göre daha turistik bir yer .Kotor’u rehber eşliğinde gezdik, burada da yine merkezinde surlarla çevrili eski bir şehri var, eski şehrin içinde yine gezinip duruyorsunuz sokaklarını insanlarını tanıyor , rehberden tarihini öğreniyorsunuz. Budva ise Kotor’a göre daha turistik ve esasında bunu yeni yeni keşfeden bir yer, sahilinde yine her yerden gelmiş tekneleri bulabilirsiniz. Sahil şeridindeki plajlardan denize girebilirsiniz. İşin gerçeği buralar daha yeni yeni turizmi benimsediği için bir çeşmedeki bir bodrumdaki janjanı aramayın. Gitmeden önce internetteki çok turistik çok eğlenceli yazıları biraz havada kalıyor. Burada rehber bizi bıraktı gidin denize falan girin gezin gelin dedi. Zaten yapılacak fazlada bir şey yoktu esasında. Denizi güzel olmakla birlikte Dubrovnik’in denizi bence daha berrak ve güzeldi. Buralar içinde yine bir gün ayırmak şart ama ayrı bir ülkeyi görmek yemeklerinden yemek yinede güzeldi.





Hvar: Burası Hırvatistan’ın Split şehrine bağlı olan bir ada. Dubrovnik’ten 4-5 saatlik bir yolla Split’e ulaşıyor sonrasında ise buradan 1 saatlik deniz otobüsü yolculuğuyla Hvar’a geçiyorsunuz. Biz buraya neyazikki gidemedik çünkü o kadar yol günü birlik gidilecek bir yer değildi ama internette de çevremizde de adını sıkça duyduk. Adriyatik’in St. Tropezi diyorlar. Zaten seneye yaza hedefimiz vizede gelmeden bir haftasonu Split’e bilet almak ve Hvarda denize girip güneşlenip gelmek. Eğer bolca vaktiniz olursa bir gecede buraya gidip kalın derim ben.

İpucu (google maps)
Bence gitmeden önce google map ile gideceğiniz yerleri işaretleyin şahsen ben öyle yaptım. Böylece giderken gelirken kafanızda daha iyi şekilleniyor, ben neredeyim tersim döndü sendromu yaşamıyorsunuz.


Ne yesek ne içsek ?

Dubrovnik'te aç kalmak bence çok zor. Pizzaları makarnaları dondurmaları ve deniz ürünleri meşhur. Adriyatiğin kıyısında, italya’nın karşısında kaldığı için yemek kültüründen de etkilenmiş gibi.

Biz bir akşam pizza için Old City’deki internette methini duyduğumuz Mea Culpa’yı tercih ettik ve devasa pizzalarından biramızla birlikte yedik.

Diğer bir akşamsa makarna yiyelim dedik ve yine methini duyduğumuz Spagetti Tony’ye gittik. Lazanyamı yerken şarabımı da içtim keyfime diyecek yoktu.



Bir diğer akşamsa herkesin önünde gördüğümüz, tencere dolusu midyelerden yiyelim dedik , demeseymişiz daha iyiymiş :( tabiî ki bizdeki midye dolma gibi değil direk denizden çıkmış midye, kalamar ise bütün halinde geliyor bizdekiler gibi değil kısacası biraz bizim ağız tadımıza yabancı geldi çok zevkli karnımızı doyurduk diyemeyiz. Ama denizden babam çıksa yerim diyorsanız tadına bakın derim.

Bunların dışında sahilde olsun tepede olsun çeşit çeşit ün salmış restaurantlar var tabiî ki. Ama biz buralarda yedik mutlaka burada yiyin demiyorum, bizde duyduk deneyelim dedik. Nihayetinde o kadar çok alternatif var ki, burnunuza gelen en güzel kokuya yönelin ve orada yiyin diyorum ben.

Bunların dışında dilim pizza ve elinize alıp yiyebileceğiniz patatesler satan büfeler var. Onlardan deneyin derim güzel oluyor. Meydanda oturup bira patates yapın keyifli oluyor. Dondurmaları devasa , kesinlikle yiyin zaten o sıcakta çok iyi gidiyor.

İnternette genelde garsonların yüzsüzlüğünden servisin yavaşlığından bahsetmişler. Burada herkes turist sanki hele Türkiye’deki bir bayram zamanında gitmişseniz herkes türk falan :( ama turizm anlayışı yeni yeni oturuyor o yüzden evet servisler biraz yavaş olabilir yetersizlikler olabilir ama dert edilecek kadar değil.

İpucu! (Su)
Vadaaaaa su bedavaaaa , zaten her yerde yazar internette ama bende yazayım, çeşmelerden içebiliryosunuz suyu o yüzden su almanıza gerek yok, bir şişe edinin ve çeşmelerden doldurup doldurup kana kana için.

Gecelere gecelere gecelere akalım ?

İstanbulda’ki kadar hareketli değil, yine Old City’nin içerisinde mekanlar var. Daracık sokakların arasındaki eğlence anlayışı birazcık asmalıyı andırıyor. Herkes minilerini giyip süslenip Old City’e geliyor eğlenmeye ve evet
ne yazııkki kızları güzel ve geceleri hortluyorlar. Şahsen erkek arkadaşımın görüş açısına denk gelmemeleri için
çok uğraştım ama başarılı olamadım :) Gece çıkmak için çok şıkıdım olmaya gerek yok buradaki gibi, şahsen ben parmak arası ayakkabılarımla ve cicili bicili elbiselerimde takıldım. Topuklu bile götürmemiştim valizde yer yok diye iyikide götürmemişim Arnavut kaldırımlarında bir hayli zor olabilirdi. Gece çıkmak içinde yine şuraya gidin diyeceğim bir yer yok, Old City’e gelin ve müzik gelen yerlere doğru ilerleyin.

Alış-veriş ?

Dubrovnik’te fiyatlar genelde pahalı diye yazılmış ama İstanbul’dan pahalı değildir öyle söyleyeyim. Hediyelik eşya için hiç düşünmeyin adım başı dükkanlar var hatta otellerin içinde de var. Eğer kıyafettir terliktir yine ihtiyacınız olan bir şey olursa dükkanlar geç saate kadar açık Old City’de , istediğinizi temin edebilirsiniz.

Bu Dubrovnik bana ne kadara patlar ?

Dubrovnik turları 3-4 gece için yarım pansiyon 300 – 400 euro civarında ama bizim gibi bayramda giderseniz biraz daha pahalı 450-480 euro gibi. Ayrıca günübirlik  Mostar – 3 adalar – Karadağ gibi ekstra turlar içinde 60-70 euro vermek gerekiyor. Ama kendiniz önceden bilet alıp, erken rezervasyondan faydalanabilirseniz bu rakamı aşağıya çekebilirsiniz.

Bunların dışında yemekler hemen hemen buradaki gibi, normal bir mekanda yemek bira-şarap yaptınızmı kişi başı 20-25 euro , tabi tepede Gil's restaurant var şehrin en lüx mekanlarından öyle bir yer tercih ederseniz kişi başı 100 euro ile de çıkabilirsiniz.Gece çıktığınızda içtiğiniz bir bardak votka için 8-10 euro istiyorlar.Su her yerde bedava olduğu için şişe su en pahalısı 3 euro fln :)

Alışveriş yapayım dersenizde zaten modanın merkezi bir yer değil belki hatıra diye tek tük şeyler alırsınız, onlarda yine buradakiyle hemen hemen aynı. Mesela Aqua diye adım başı yazlık t-shirtler şortlar satan bir mağaza var, oradan Dubrovnik hatırası alınabilir.

Kısaca ,toplamda kişi başı 700-1000 euro arasında ile fazlasıyla 3-4 gecelik bir dubrovnik tatili yapabilirsiniz.

Kıssadan hisse ?
Bence gidin, yiyin, gezin gelin . Sadece Dubrovnik’se 3 gece fazlasıyla yeter yok günü birlik gideceğiniz yerler varsa 4 gece öneriyorum.Birde sevgiliyle daha bir eğlenceli etrafta çok çift var çünkü. Evet diyeceklerim bundan ibaret umarım sorularınıza cevap, dertlerinize derman olmuşumdur:p yeni gezilerde yeni yazılarda Make It Peachy'de görüşmek üzere !!! :)

Sevgiler

S&S






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder